Biyomateryaller yumuşak ve sert doku yaralanmalarında/kayıplarında çoğu kez geçici bir süre kullanılır. Vücudumuz kendini onarma bilgi ve yeteneğine sahiptir; yumuşak doku genellikle birkaç hafta, sert doku ise bir birkaç ay belki bir yıl içinde yenilenebilir. Bu sürede, sağlıklı yenilenmeyi (“iyileşmeyi”) sağlamak için yaralı dokuyu korumak, desteklemek gerekir. Biyomateryaller bu amaçla kullanılır.
Etrafınıza gördüğünüz hemen hemen herşey metaller (veya alışımları), seramikler, polimerler (çoğu kez yalnızca plastikler diyoruz ama kauçuklar, fiberler, vb.) ve bunların beraberce kullanıldığı kompozitlerden yapılmıştır. Biyomateryaller de bunlardan yapılabilir. Kullanılan her malzemenin kendine özgü avantajları ve dezavantajları vardır.
Polimerik biyomateryaller ise yüzlerce farklı özelliklerde sentezlemek, bunları konvansiyonel işleme teknikleriyle, çok hızlı ve yüksek kapasitede üretim ile çok karmaşık şekilli ürünlere döndürmek mümkündür. Ancak bunların da önemli dezanatajları vardır. Polimerler hem sentez edilirken hem de işlenip son ürün haline getirilirken az da olsa çok sayıda çeşitli maddeler (katalizörler, yüzey aktif maddeler, stabilizatörler, renklendiriciler, koruyucular, kaydırıcılar, vb.) ilave edilir, polimerik implantın kullanımı sırasında zaman içinde sızıp dışarı çıkmaları, dolayısıyla toksik ve diğer yan etkilere yol açmaları söz konusudur. Bunu önceden hesaba katarak tıbbi uygulamalar için özel katkılı polimerlerin (“medikal grade”) hazırlanması ve kullanılması gerekir.
Daha iyi ürünler için farklı gruplardan malzemelerin bir araya getirilmesi ve böylece daha gelişmiş özelliklerde biyomateryal üretimi mümkündür. Bunlara kompozitler denir.